Ülkemiz birçok medeniyete ev sahipliği etmiş topraklarda kurulmuş bir kültür hazinesidir. Bu sebeple sayısız ve eşsiz tarım ürünü, besin, el işi gibi değeri yaşatmaktadır. Coğrafi işaretin amacı, belli teknikte ve belli standartlar sağlanarak ortaya çıkarılan ürünün, ününün ve kalitesinin korunmasıdır. Bir ürünün coğrafi işaretinin olması o ürüne;

  • Ayırt edicilik katar, 
  • Piyasa kimliği kazandırır,
  • Denetimler sayesinde kaliteyi garanti edip güven sağlar, 
  • Ürünün pazarlama gücünü arttırır,

Coğrafi işaretli ürünün sağladığı süre gelen standart sebebiyle duyulan güven ürünün bulunduğu yöreye büyük menfaat sağlar. Sürdürülebilir kalite sayesinde duyulan güven yerel üretim ve kırsal kalkınmayı destekler, üreticiyi ürünü her zaman aynı kalite ve standartta üretmeye zorlar ve bunlar yanında ayrıca ülkemizin kültürel değerlerinin korunması için de büyük önem arz eder. Sağlanan bu standardın düşürülmesi, ürünün adının kullanılarak benzerinin satılması duyulan güveni zedeleyeceğinden, ürün üzerinden kazanç sağlayan bölge, yöre veya ülkeyi de etkiler. Coğrafi işaretin tescili, taklit veya sahte üretimlerin engellenmesinin ekonomik faydaları ile bölge, yöre veya ülkenin kültürünün korunması açısından da oldukça önemlidir. Bunlar yanında sadece üreticiyi değil tüketiciyi de koruması sebebiyle her açıdan birçok fayda sağlamaktadır.

Türkiye de diğer gelişmekte olan ülkeler gibi coğrafi işaretlerin sağladığı ekonomik kazançlardan yeterince faydalanamadığı açıktır. Ürünlerin piyasada bir değerinin olabilmesi için ayırt edici bir kimliğe sahip olmaları gerekmektedir. Söz konusu ayırt edici özellik için akla ilk marka, ticaret unvanı gelse de coğrafi işaret de bu özelliklere örnektir. Gelişmekte olan ülkelerde düşük olan tescil faaliyetlerinin nedeni, söz konusu korumanın kazanılması, denetimi, faaliyetlerin devamlılığının ve gelişimin sağlanamaması yani bir anlamda kurumsallaşamama; AR-GE çalışmalarına kaynak ayrılmaması veya ayrılan kaynakların kıtlığı gibi nedenlerden kaynaklanmaktadır.

Coğrafi işaretlerin eşdeğerlerinde daha yüksek fiyatlara alıcı bulabildiği bilinmektedir. Tüketicilerle yapılan bir araştırmaya göre ürünün coğrafi işaretli olması, benzer veya aynı ürünlerden %20’yi aşkın fazla ücrete satılabileceğini göstermiştir. Piyasada bazı üreticiler, ürünün kalitesini vurgulamak, ününden yararlanmak, coğrafi işaretli olduğu için piyasada aynı veya benzerlerine göre yüksek fiyattan satılabiliyor olmasından faydalanmak adına haksız yere coğrafi işaret ibarelerini kullanmaktadırlar. Bu sorun ancak etkin bir koruma ve denetim ile çözülebilir. Coğrafi işaretin yetkisiz kişilerce kullanılması, kültürel mirasın ve ürünün değerinde düşüşe neden olması yanında en çok ürünü gerçek standartlarına göre üreten üreticilere ve tüketiciye zarar vermektedir. Coğrafi işareti kullanmaya yetkili üreticilerin satış potansiyelleri, sahte üretim yapanlarla paylaşılacağından, asıl satış potansiyellerine ulaşamayarak kayba uğrarlar. Tüketiciler ise coğrafi işaretli olması sebebiyle piyasada aynı veya benzerlerine göre daha yüksek fiyatlara satılan ürünü sahte olduğu halde aslı fiyatına satın alırlar veya fiyatı aslından düşük olsa dahi aslı sanarak tükettikleri için ürüne olan güvenleri azalır. Dolayısıyla hem ürünün yarattığı piyasaya hem tüketiciye hem de ülkenin kültürel değerlerine zarar gelir. Etkin bir koruma sistemi ve toplumun bilinçlenmesiyle bu zararlar engellenebilir.

Doğru çalışma ve yatırımlar yapılarak coğrafi işaretli ürünlerin sağlayabilecekleri ekonomik kazanç azımsanamayacak derecelere ulaşabilmektedir. Coğrafi işaretli ürünlerin ihracat gücü de oldukça kuvvetli olup; bu sebeple ekonomik açıdan katma değer yarattığı da açıktır. Bu ürünlerin Avrupa’da da tescili ile ihracatın gelişeceği aşikardır. Coğrafi işaretli ürünlere doğru yatırımların yapılması ile ticaret arttırılıp; ürünün dış piyasalarda yer bulması sağlanabilir. Bu duruma verilebilecek en bariz örneklerden biri Hindistan’a ait Darjeeling Çayıdır. Hindistan 2000li yılların başında bu çay için uluslararası coğrafi işaret ve marka koruması almak, haksız kullanımını engellemek için 200 bin Amerikan doları harcama yapmış ve buna karşın aynı senelerde bu çayın ihracatından 30 milyon Amerikan doları elde etmiştir. (Kumar ve Naik, 2006) Söz konusu somut olayda da görüldüğü üzere, coğrafi işarete yapılan yatırımların karşılıksız kalması patent veya diğer fikri mülkiyet haklarına kıyasla daha düşüktür. Büyük kazançların sağlanabilmesi için yüksek miktarlarda araştırma geliştirme harcamalarına gerek olmadan zaten var olan ürünün korunması ile de elde edilebilmektedir. 

Verilere göre Fransa 2012 yılında coğrafi işaretli ürünlerden 19 milyar Euro gelir elde etmiş; coğrafi işaretli ürünlerin ihracatındansa 6 milyar Euro sağlamış olup bu sayı gıda endüstrisinin yıllık toplam ihracatının %30'unu oluşturmuştur. Hatta Fransa’nın coğrafi işaretli ürünlerine tüketici o kadar güvenmektedir ki aynı ürünlere kıyasla peynirleri %30; şarapları %230 daha fazla fiyata satılabilmektedir. İtalya aynı sene sadece peynirden 12 milyar euro yıllık gelir elde etmiştir. 2012 yılında Avrupa’nın coğrafi işaretlerden elde ettiği gelir toplamda 120 milyar Euroyu aşmıştır. Aynı sene Türkiye’nin dış ticaretten elde ettiği toplam gelir 152,5 milyar dolardır.

Coğrafi işaretli ürünün korunması yalnızca tescilin sağladığı haklar ile mümkün değildir. Dolayısıyla üreticileri devamlı denetleyecek bir kurumun varlığı gerekir. Ayrıca coğrafi işaretli ürünün haksız kullanımını ve uygunsuz kullanımının tespiti halinde müdahale edebilecek kontrol mercileri olmalıdır. Standartlara uygun üretim yapmadığı halde coğrafi işaret kullanımı hallerinde haksız satış yapan üreticilerin satış yapabilmesinde tüketicilerin de bilinçsiz olmasının etkisi büyük olduğundan tüketicileri bilinçlendirme çalışmaları yapılmalıdır. Bu çalışmalar ile tüketici bilinçlenirken ürünün tanınırlığı da artacaktır. Yeterli coğrafi işaret korumasının sağlanamaması sebebiyle markalaşan firmaların özellikle uluslararası piyasada diğer üreticilerin önüne geçtiği durumlar yaşanmıştır. Bu duruma hem tüketicinin bilinçsizliği hem de yeterli korumanın sağlanamaması sebeptir. Bu konuya verilebilecek en güzel örnek Amerikan şirketi olan Chiquita’nın üretimi muzlardır. Şirket UFCO ismiyle kurulan birçok bölgede meyve sebze üretip ihraç eden bir şirkettir. Sonrasında şirketin ismi değişmiş ve Chiquita olmuştur. Söz konusu şirket yürüttüğü çalışmalarla markalaşmış; muz belli bir bölgede üretilmemesine rağmen tüketiciler tarafından yanlış anlaşılmış ve bir bölgeye ait muz olduğu düşünülerek senelerce en kaliteli muz sanılmıştır. Şirket kendisi ile aynı üretimi yapan 20 şirketi yutmuş ve üretim yaptığı ülkelerdeki iç ilişkilere kadar müdahale edebilen bir güç haline gelmiş, şirketin gücü üzerine birçok kitap yazılmıştır. Tüketiciler, yalnızca marka olmasına rağmen Chiquita muzun, yüksek kalitede olduğu inancının bu ürünlerin yetiştirildiği coğrafi bölgeden kaynaklandığını sanmıştır. Ancak Chiquita sadece markalaşan bir şirket adıdır. İthalatın simgesi haline gelen muzun, ülkemizin farklı birçok bölgesinde yetiştirilebilmesine rağmen, üretiminin bu kadar geç yıllarda gelişmeye başlamasının en büyük sebebi coğrafi işaretin korunmaması, tüketicinin bilinçsizliği ve ününün bir şirkete kaptırılmasıdır. Ülkemizde, iklim, toprak gibi diğer koşullarının kaliteli muz yetiştirmeye oldukça uygun olmasına rağmen coğrafi işaret algısı yaratarak tüm dünyaya satış yapan bu şirket sebebiyle senelerce maliyeti oldukça ucuz olan bir ürün ithal ürün olarak tüketilmiştir. Ancak doğru politika izlenmiş olsaydı kendi üretebildiğimiz bir ürüne ait ithal kalemi eksiltilebilirdi. İthal ürün olması sebebiyle ülkemizde normalin çok üzerinde fiyatlara satılmış; ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinde yıllık kişi başı muz tüketimi 13 kilo iken ülkemizde 3,5 kilo kadar düşük seyirlerde izlemiştir. 

Coğrafi işaretlerin, turizme katkısı da yadsınamayacak boyutlardadır. Yerel değerlerin, turizm ürününe dönüşmesi için en önemli araçlardan biri coğrafi işaret kullanılmasıdır. İnsanların son yıllarda hem yeme alışkanlıkları hem de turistik seyahatlerden beklentileri değişmiştir. Sağlıklı yaşam ve doğal yiyecekler önemli bir pazar haline gelirken; insanlar deniz, kum, güneş tatillerindense farklı kültürleri tanımak adına seyahatler yapmaya yönelmişlerdir. Rutinden kaçmak, farklı deneyimler yaşamak, farklı kültürleri tanımak için yapılan seyahatler daha çok tercih edilir olmuştur. İnsanların sağlıklı ve doğal beslenmeye yönelmesi ile açılan gelir kapısı doğal ve geleneksel ürünlerinin tanıtımını yapabilmesi halinde kültürü zengin ülkelere ciddi ekonomik faydalar sağlayacaktır.

Zenginliklerini tanıtabilen ve turistik yerler dışında kültürlerin en önemli parçası olan geleneksel yiyecekleri dünyaya duyurabilen ülkeler turizmden ciddi gelirler elde etmişlerdir. Son günlerde geliştiği görülen gastronomi turizmi bu durumun kanıtı niteliğindedir. Gastronomi turizmi, gidilecek bölgedeki yiyeceklerin seyahatin temel motivasyonu olduğu yolculardır. Gastronomi turizmi, bölgeye özgü yemeklerin, kültürel kimliğin yansıtılmasıyla turizmde rekabet avantajı sağlamada etkili bir araçtır.

Kendi kültürünü tanıtabilen ülkelere bakıldığında ortak özelliklerinin kültürel değerlerini koruyabilen ülkeler oldukları anlaşılmaktadır. Coğrafi işaretlerin korunamaması ve tanıtılmaması halinde turizme katkısının olması beklenemez. Coğrafi işaretin tescili sadece kültürün korunması amacına hizmet etmeyip ait olduğu alanda ciddi kalkınma yaşanmasını sağlayabilmektedir. Bu sebeple hem turizm hem gastronomi turizmi için ideal bir bölge yaratmak adına; coğrafi işaretlerin korunmasına, haksız kullanımının engellenmesine ve tanıtımına yatırım yapılmalıdır. Böylece hem yurtiçinden hem de yurtdışından birçok turiste ev sahipliği edebilecek bir bölge yaratılmış olur. Uluslararası tescile, korunmasına ve tanıtımına yapılacak yatırımlarla ait olduğu bölgelerde ekonomi gelişip, iş olanağı artacaktır. Hem bölgesel hem de ülkesel çapta fayda sağlanacaktır.

Türkiye'nin Tescilli Coğrafi İşaret Ürünleri Veri Tabanına Erişim

Coğrafi işaret tescili talebinde bulunmaya ehil kuruluşlar tarafından usulüne uygun şekilde gerçekleştirilmiş başvurular TÜRKPATENT tarafından incelenir. Olumlu şekilde sonuçlanan coğrafi işaret tescil başvuruları TÜRKPATENT'e ait resmi internet sitesindeki Coğrafi İşaret Portalı VEri Tabanı'nda kamuoyuna ilan edilir. 
 
Avrupa Birliği'nde inceleme/değerlendirme aşamasında olan ve tesciline karar verilmiş başvurular ise "E-Ambrosia" üzerinden erişilebilmektedir.
 

Bize Katılın

Uygun!
Bu alanı doldurmalısınız
Uygun!
Bu alanı doldurmalısınız
Uygun!
Bu alanı doldurmalısınız
Bu alanı doldurmalısınız